Historique

most of

Sens de "most of" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 5 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	most of adj.	-in çoğu
2	General	most of adj.	-in çoğunluğu
3	General	most of adj.	-in büyük kısmı
4	General	most of adj.	-in büyük bölümü
5	General	most of pron.	çoğu

Sens de "most of" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 107 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	most of the researchers n.	araştırmacıların çoğu
2	General	the most delicate part (of a matter) n.	püf nokta
3	General	most of one's time n.	zamanının çoğu
4	General	most popular jukebox model of all time n.	tüm zamanların en çok tutulan müzik kutusu
5	General	the most watched game of the week n.	haftanın en çok izlenen maçı
6	General	one of the most famous carnivals n.	en ünlü karnavallardan biri
7	General	most of the teachers here n.	buradaki öğretmenlerin çoğu
8	General	most of the problems n.	çoğu problemler
9	General	make the most of it v.	tadını çıkarmak
10	General	make the most of v.	büyütmek
11	General	make the most of something v.	bir şeyden azami derecede faydalanmak
12	General	make the most of v.	tadını çıkarmak
13	General	remain one of the most v.	arasında yer almak
14	General	be one of (the most important/largest...) among v.	arasında yer almak
15	General	make the most of technological opportunities v.	teknolojinin nimetlerinden faydalanmak
16	General	make the most of v.	nimetlerinden faydalanmak
17	General	pass the most difficult part of something v.	birşeyin en sıkıntılı kısmını atlatmak
18	General	pass the most difficult part of something v.	birşeyin en zor kısmını atlatmak
19	General	make the most of an opportunity v.	durumdan istifade etmek
20	General	make the most of an opportunity v.	durumdan faydalanmak
21	General	make the most of now v.	anın keyfini çıkarmak
22	General	make the most of now v.	anın tadını çıkarmak
23	General	make the most of v.	azami yararlanmak
24	General	get the most out of v.	en iyi şekilde yararlanmak
25	General	be the second most common cause of death v.	ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer almak
26	General	spend most of one's time sleeping v.	zamanının çoğunu uyuyarak geçirmek
27	General	most of the people adj.	insanların çoğu
28	General	most of us adv.	çoğumuz
29	General	most of all adv.	bilhassa
30	General	most of the time adv.	çoğu zaman
31	General	most of the time adv.	ekseriya
32	General	most of the year adv.	yılın/senenin çoğu zamanı
33	General	most of them pron.	birçoğu
34	General	most of them pron.	çokları
35	General	most of them pron.	onların çoğu
36	General	most of these pron.	bunların çoğu
Phrases
37	Phrases	most of the best players n.	en iyi oyuncuların bir çoğu
38	Phrases	most of all expr.	her şeyden önemlisi
39	Phrases	on most, if not all, days of the week expr.	haftanın her günü olmasa da çoğu günlerinde
40	Phrases	most of all expr.	en önemlisi
41	Phrases	most galling of all expr.	en çok rahatsız eden şey
42	Phrases	the most delicate part (of a matter) expr.	işin püf noktası
43	Phrases	the most delicate part (of a matter) expr.	püf noktası
Proverb
44	Proverb	onlookers see most of the game	dışarıdan bakan bir göz büyük resmi görür
45	Proverb	onlookers see most of the game	dışarıdan bakan bir göz olayın tamamını görür
46	Proverb	onlookers see most of the game	dışarıdan bakan bir göz daha objektif bir görüşe/anlayışa sahiptir
47	Proverb	onlookers see most of the game	dışarıdan bakan bir göz daha objektiftir
48	Proverb	onlookers see most of the game	dışarıdan bakan bir göz duruma daha objektif yaklaşır
49	Proverb	onlookers see most of the game	dışarıdan bakan bir göz daha geniş bir bakış açısına sahiptir
50	Proverb	onlookers see most of the game	olayın içerisinde olmayan biri daha geniş/objektif bir bakış açısı geliştirebilir
51	Proverb	onlookers see most of the game	dışarıdan bakan bir göz daha fazla şeyin farkına varabilir
52	Proverb	lookers-on see most of the game	dışarıdan bakanlar daha fazla şey görür
53	Proverb	lookers-on see most of the game	seyirciler daha fazla şey görür
Colloquial
54	Colloquial	one of the most exciting things that's happened to me n.	başıma gelen en heyecan verici şeylerden biri
55	Colloquial	most part of the day n.	günün büyük bir kısmı
56	Colloquial	make the most of it v.	olabildiğince istifade etmek
57	Colloquial	in the eyes of most of them expr.	çoğunun gözünde
58	Colloquial	most of my clients are married expr.	çoğu müşterim evlidir
59	Colloquial	in the eyes of most of them expr.	çoğuna göre
60	Colloquial	make the most of it expr.	keyfini çıkar
Idioms
61	Idioms	the (most) unkindest cut (of all) n.	en kötüsü
62	Idioms	the (most) unkindest cut (of all) n.	en acıtanı
63	Idioms	the (most) unkindest cut (of all) n.	en moral bozucusu
64	Idioms	the (most) unkindest cut (of all) n.	en üzücüsü
65	Idioms	the most unkindest cut of all n.	en çok acı veren söz
66	Idioms	the most unkindest cut of all n.	birinin söyleyebileceği en kötü şey
67	Idioms	make the most of something v.	bir şeyden olabileceğince faydalanmak
68	Idioms	make the most of v.	en iyi şekilde yararlanmak
69	Idioms	get the most out of (someone) v.	(birinden) en yüksek performansı almak
70	Idioms	get the most out of (someone) v.	(birinin) en yüksek performansını/potansiyelini ortaya çıkarmasını sağlamak
71	Idioms	get the most out of (something) v.	(bir şeyden) en iyi şekilde faydalanmak
72	Idioms	get the most out of (something) v.	(bir şeyden) en yüksek yararı sağlamak/elde etmek
73	Idioms	make the most of (oneself) v.	başarılı olmak için elinden geleni yapmak
74	Idioms	make the most of (oneself) v.	yapabileceğinin en iyisini yapmak
75	Idioms	make the most of (oneself) v.	potansiyelinin/yapabileceklerinin farkına varmak
76	Idioms	make the most of (oneself) v.	başarılı olmak için çalışmak
77	Idioms	make the most of (oneself) v.	potansiyelini kullanmak
78	Idioms	make the most of oneself v.	olabileceği en güzel/çekici şekilde görünmek
79	Idioms	make the most of oneself v.	potansiyelinin farkına varmak
80	Idioms	make the most of oneself v.	tüm güzelliğini/çekiciliğini ortaya koymak/göstermek
81	Idioms	make the most of it v.	en iyi şekilde değerlendirmek
Speaking
82	Speaking	the most important moment of his life n.	hayatının en önemli anı
83	Speaking	the most important moment of her life n.	hayatının en önemli anı
84	Speaking	the most unforgettable moment of my life n.	hayatımın en unutulmaz anı
85	Speaking	most of it is true expr.	büyük bir kısmı doğru
86	Speaking	most of you expr.	çoğunuz
87	Speaking	most of it goes towards paying the bills expr.	çoğu zaten faturalara gidiyor
88	Speaking	most of it is true expr.	çoğu doğru
89	Speaking	do you spend most of your day at a desk? expr.	gününüzün büyük bir kısmını masa başında mı geçiriyorsunuz?
90	Speaking	it was the most painful experience of my life expr.	hayatımın en acı verici deneyimiydi
91	Speaking	what are you afraid of the most? expr.	en çok neden korkarsın?
92	Speaking	do you spend most of your day at a desk? expr.	gününün büyük bir kısmını masa başında mı geçiriyorsun?
93	Speaking	what are you afraid of the most? expr.	en çok neden korkarsınız?
94	Speaking	the most important part of my job expr.	işimin en önemli kısmı
95	Speaking	make the most of it expr.	tadını çıkar
96	Speaking	they spend most of their time in forests expr.	zamanlarının çoğunu ormanlarda geçiriyorlar
Trade/Economic
97	Trade/Economic	most efficient rate of output n.	en etkin üretim oranı
98	Trade/Economic	most efficient size of plant n.	en etkin üretim ölçeği
Medical
99	Medical	the most frequent type of cancer n.	en sık görülen kanser türü
100	Medical	the most common cause of admission to the hospital n.	en sık hastaneye başvuru nedeni
101	Medical	the most stressful discipline of medicine n.	hekimlik mesleğinin en stresli alanı
102	Medical	most common congenital abnormality of the gastrointestinal tract n.	ince bağırsağın en sık görülen doğumsal bozukluğu
103	Medical	the second most common form of malignant germ cell tumors n.	ikinci sıklıkta görülen malign germ hücreli tümörler
104	Medical	most serious clinical form of tuberculosis n.	tüberkülozun en ciddi klinik formu
Dentistry
105	Dentistry	the most common premalign or potentially malign lesion of the oral mucosa n.	oral mukozanın en yaygın premalign veya potansiyel malign lezyonu
Education
106	Education	system of most prompt n.	ipucunu giderek azaltma yöntemi
Star Wars
107	Star Wars	the most honourable guild of armourer's guildhouse n.	zırhçılar'ın en onurlu loncası loncaevi